Siyah Anne

El işleri,   birbirinden güzel fikirlerin şekillenmesi ile anlam kazanıyor. Son dönemlerde ortaya çıkan   yeni hobiler , evde oturan bayanların boş zamanlarını iyi değerlendirmesi için güzel bir fırsat olmaktadır. Oyuncaklardan, örgülere, proje örneklerinden, geri dönüşüm işlerine, dekorasyon ürünlerinden takılara kadar birçok hobi, kolay yöntemler ile hazırlanabiliyor. En trend el işi örneklerinden bir tanesi de bu kategorilerde yer alan keçeler olmaktadır. Çünkü keçeler, hem bireysel olarak hazırlanırken hem de nikah süslemeleri ve bebek süslemeleri olarak genel bir kitle için hazırlanabiliyor. Bunlar dışında keçelerden bir de oyuncaklar, buzdolabı magnetleri, yastık ve örtü gibi modeller tasarlanabiliyor.               Hobiler , sevilerek yapıldığı zaman, ortaya çok daha güzel sanatlar çıkabilmektedir. Bu yüzden yapılacak olan modele başlanmadan önce, seçimlerin iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Onlarca hobi çeşidi,   www.yenihobiler.com   sitemizde yer alıyor. Kasnak ö

Hem diyet yapanlar için ( bu grupta bende yer alıyorum) :) hem de çocuklarımıza rahatlıkla yedirebileceğimiz bir tarif ile karşınızdayım. Hemen malzemeleri yazıyorum. * 1 su bardağı pekmez * yarım su bardağı sıvı yağ * 1 yumurta * kabartma tozu * isteğe göre vanilya * bir yemek kaşığı kakao * 1 yemek kaşığı yulaf ezmesi (isteğe göre) * 1 su bardağı kuru üzüm * aldığı kadar tam buğday unu İsteseniz yarım su bardağı pekmez ile de kurabiyeyi yapabilirsiniz ben bütün malzemeleri yoğurup hamuru ikiye bölüyorum birini buzluğa koyuyorum. Derseniz biz kalabalık aileyiz hepsini yeriz :) o zaman tüm malzemeleri kullanabilirsiniz. Eğer yarım su bardağı pekmez kullanırsanız sıvı yağ miktarını da azaltmayı unutmayın. Üzerine de biraz süsleme şekeri serpebilirsiniz, çocuklar için daha cazip oluyor böylelikle. Yapılışı basit; un hariç tüm malzemelerimiz karıştırıyoruz en son unumuzu ekleyip çok sert olmayan bir hamur elde edene kadar yoğuruyoruz. şekil verip 180 derece fırına a

Her mevsime uygun bir renk Gabrini 12 numara, hoş bir mercan rengi... Beni Takip Edin Pinterest Facebook Twitter   © by siyahanne

Kızımın en sevdiği çizgi film karakteri Niloya seyrettikçe benimde gönlüm fetetti. Tam bir Türk çizgi filmi olması ayrıca hoşuma gidiyor ve kültürlerimizi çocuklara eğlenceli bir şekilde anlatıyor. Mesela; Bayramlarımız, Ramazan ayı, arkadaşlık, saygı, yemek kültürümüz, misafirperverliğimiz gibi daha birçok önemli noktalara değiniliyor. Ve kızımda onlardan örnek alıp çoğu davranışı öğreniyor, uygun bir şekilde de olması gereken yerlerde bunları kullanıyor. Örneğin; bayramda el öpülmesi gerektiğini ben hiç söylemedim, Niloya dan öğrendi. Tabii el öpüldükten sonra para verilmesi gerektiğini de :) Geçtiğimiz bayramda Babaannemin elini öptü ve biraz zaman geçti, tabii beklentisi var çocuğun zor durdu ve en sonunda dayanamadı 'Sende bayram parası var mı?' dedi :) Herkes den bir kahkaha koptu :) İnsan utanıyor da sanki tembihlemişim gibi :) Şeker hiç yemez çünkü; Niloya şeker yedi ve bir gün çok dişi ağırdı :) Nil'e yaptığım bir olaydan sonra 'Teşekkür ederim

Geçtiğimiz hafta sevgili Gülşah Önen'in bloğuna konuk yazar oldum. Sizinle de o yazıyı paylaşmak istedim, keyifli okumalar. Sevgiler... Çocukların gerçek hayatla yüzleşmeye başladığı yer okuldur. Orada ailesinden uzak, sadece arkadaşlarıyla başbaşa kalır ve bazen çocuklar arasında hoş olmayan davranışlar olur. Aslında hepimiz okul döneminde yaşamışızdır. Çalışkan olana ‘inek’, dersleri kötü olana ‘tembel teneke’, gözlüklü olana ‘dörtgöz’ lakapları hemen yapıştırılır. Belki biz de bu kelimeleri kullanarak arkadaşlarımızla dalga geçtik belkide dalga geçildik… Kendimden örnek vermem gerekirse; Ben, dişlerim yüzünden dalga geçilen kısımdaydım. Gece uyurken dilimi dişlerimin arkasına koyarak ileri itilmesime sebep olmuştum. Zamanla daha belirgin hale getirip böylelikle ‘Dişlek’ grubuna girmiştim. Okulda ayrı, mahallede ayrı dalga geçiliyordum. Bakkala gittiğimde bütün çocuklar etrafımı sarar ‘dişlek tavşan’ gibi cümleler kurar, devamlı tekrarlayıp gülerlerdi. Taki b

Geçen günlerde Nil'in isteği üzerine file içinde 25 adet bulunan havuz toplarından aldık. Biraz oynadı ve sonra evin her yerinden bu toplar çıkmaya başladı tabii :) Benimde aklıma toplardan tırtıl yapma fikri geldi ve basit bir birleştirme ile tırtılımızı yaptık. İstediğiniz adette top Bant Yapıştırıcı Koyu renk kağıt Önce tırtıla siyah kağıttan göz, burun, ağız ve anten yaptım ve onları topa yapıştırdım. diğer topları ise aralarına bantın tersi yukarı gelecek şekilde uclarını ayrı iki topa yapıştırdım. İşte bu kadar. Eğer derseniz bizim tırtılımız sağlam olsun :) o zaman toplardan ip geçirerek birleştirebilirsiniz. Yerde daha iyi kayması içinde sonradan koli bandının üzerine yerleştirdim, böylelikle tırtılımız halıda da hareket edebildi. Bizim tırtıl bir anda meydana çıktı ama en azından Nil'i belli bir saat oyalamaya yetti :) Beni Takip Edin Pinterest Facebook Twitter   © by siyahanne

Geçtiğimiz günlerde İmren Gürsoy ve Gözde Altunbaş tarafından düzenlenen Tekirdağ anneleri buluşmasında güzel bir gün geçirdik. Çorlu - Shiva da gerçekleşen etkinlikte bir çok anne ile tanışma fırsatı bulduk ve internet üzerinden görüşmeye başladık. Eğer diğer etkinlikleri takip etmek isterseniz İnstagram ve facebook dan Tekirdağanneleri gruplarını takip edebilirsiniz. Buluşmadan bir kaç kareyi sizinle paylaşmak isterim. Sevgili Gözde Altunbaş ile selfie miz :) Beni Takip Edin Pinterest Facebook Twitter   © by siyahanne

Bu haftaki konuk yazarım Mavinin Güncesi . Sizlere anne-babalık yolunda edinilmesi gereken kitapları tek tek yazdı. Keyifli okumalar dilerim... Merhabalar, Yazıma başlamadan önce sevgili Nagihan’a bana bloğunu açtığı için teşekkür etmek istiyorum. Ben Nagihan’a ne yazsam diye düşünürken, O yetişti imdadıma ve dedi ki: “ Annelik sürecinde okuduğun kitaplarla ilgili yazabilir misin?” Tam benlik bir konuydu bu! Profesyonel mesleği Kütüphanecilik/Arşivcilik olan biri başka ne yazabilir ki, değil mi? Aşağıda annelik sürecimde okuduğum kitaplardan bazıları yer almakta. Bu kitaplarla ilgili düşüncelerimi kısaca paylaşacağım sizlerle. Haydi başlayalım. 1.        BEBEĞİMLE OYNUYORUM: 0-6 Ay İçin 101 Oyun, Uzman Gelişim Psikoloğu Sinem Özen Canbolat, Hayy Kitap Bu kitap gerçekten okunması gereken bir kitap diye düşünüyorum. Çünkü biz anneler, ilk 6 ay anca alışıyoruz anneliğe. Ancak kuruyoruz düzenimizi. Bu telaş koşturmaca içerisinde aklımıza en basit şeyler gelmeyebiliyor.

Geçtiğimiz hafta Mavinin Güncesi ne konuk yazar olmuştum. Tuvalet eğitimimizin diğer ayrıntılarını da bu yazımda yazdım. "Tuvalet eğitimi çocuktan çocuğa farklılık gösterse de çok özveri isteyen bir konu. İki tarafında bu eğitime hazır olması gerekli, özellikle de annenin. Çocuğun hazır olduğunu tuvalet ihtiyacı geldiğinde; kenara saklanma, çömelme isteğinin gelmesi ve bezden rahatsız olması ile anlayabiliriz. Eğer anne bunları gözlemliyor ve kendinin de bu eğitime hazır olduğunu hissediyorsa tuvalet eğitimine başlanmalı. Eğitimin başlangıç yaşı ise genellikle 2-3 yaş arası olarak tavsiye ediliyor. Biz tuvalet eğitiminde neler yaşadık, kısaca bahsedeyim; Nil 2,5 yaşındayken eğitime başladım, ben birden bezi hayatımızdan çıkarmayı değil de kademe kademe ilerlemeyi tercih ettim. Kızımdan öncelikle tuvalet ihtiyacı geldiğinde bana söylemesini istedim. Bu şekilde en azından olayı daha iyi kavraya bildi yani ‘Çişim geldiğinde anneme söylemeliyim’ algısını yaratmayı

Ölen şehitlerimize, vatandaşlarımıza ve annelere üzülmekle geçiyor bu memleketin seneleri. Hatta yüzyılları bile desek yalan olmaz. Osmanlıdan beridir var olan bu ülkeyi parçalama stratejileri, günümüzde de devam ediyor. Sevr anlaşmasına bakmak yeterli bugün oynanan oyunları anlamak için. Ama olmadı, bir lider geldi ve hepsini alt üst etti. Kuyruklarını kıstırıp deli gibi kaçtılar Atatürk'ü görünce.  O başımızdayken de bir sürü oyunlar oynadılar. Menemen'i hatırlayın din elden gidiyor diye kışkırtılmış bir grup Öğretmen Kubilay'ın başını kesip gösteri yapmıştır. Atatürk'ün tepkisi ise 'Menemeni yakın!' Olmuştur. Atatürk aramızdan gidince dış güçlerin üzerimize oyun oynaması daha kolay bir hal almıştır. İsmet İnönü, paraların üzerine kendi resmini koydurtmuştur ama devamı gelmemiştir. Başlarda gerçekten Atamızın dostu olsa da giderek o da dış güçlere kapılmıştır. Adnan Menderes, dış güçlerin oyunuyla farklı bir kimliğe büründürülmüştür. Basın

Tüm çocuklar atıştırmalık yiyecekleri daha çok sever. Özellikle de çikolatalı olursa yemeğe doyamazlar :) Biz anneler olarak evde yapabileceğimiz bu tarz tarifleri devamlı araştırırız. İşte size ve çocuğunuza faydalı olacak bir tarif 'Sağlıklı Ceviz Topları' Bu tarifimizde un, şeker, yağ yok ! Malzemelerimiz;  * 1 paket yulaflı bisküvi  * 1 çay bardağı çekilmiş ceviz * 3-4 yemek kaşığı kakao  * Süt  Yapılışı; Bisküvileri elimizle küçük parçalar haline gelene kadar kırıyoruz. İçine cevizi ve kakaoyu ekleyip elimizle yoğuruyoruz. Kaynaşan malzemelerin içine avucumuzun içine sütü alarak yoğurmaya devam ediyoruz ve bu işlemi bisküvi sert hamur kıvamına gelene kadar yani bisküviler toplanana devam ettiriyoruz (ben dört avuç süt ile kıvamını tutturdum, fakat elden ele bu farklılık gösterebilir) hamur kıvamına gelen bisküvilere daha rahat şekil vermek için avucumuza az miktarda sıvı yağ döküp son kez yoğuruyoruz. İşlem bittikten sonra elimize istediğimiz miktarda al

Bloğumun ilk konuk yazarı Gülşah ÖNEN bize, yani ikinci çocuk düşünenlere güzel bir yazı yazdı. Benimde ikilemde kaldığım ve kafamda bir çok soru işaretiyle devamlı düşündüğüm noktalara tercüman olan bir yazı olmuş. Kendisine çok teşekkür ediyorum... 23 yaşında plansız bir şekilde anne oldum. Evet çok erkendi ama o minicik beden hayata sımsıkı bağlanmama, aldığım her nefese şükretmeme sebep oldu. Fakat anneanne eline bırakıp işe dönmek çok zoruma gittiğin de “benden bu kadar 2.çocuk yaparak vicdanıma daha fazla yüklenemem” dedim ve daha yolun başında oğluma kardeş yapmama sözünü verdim.  7 sene yalnız büyüyen oğlum hiçbir zaman kardeş istemedi. Hatta kendinden ufak tüm çocuklardan hep kaçtı. İyimi yapıyoruz kötümü derken anne babası vefat etmiş bir kızın annesinin mezarı başında “annemm bana kardeş yaptığın için binlerce kere teşekkür ederim” dediğini duydum. Ailesinin ölümünden sonra yalnız kalan kız kardeşiyle birlikte hayata tutunmuşlar. İşte bu sahne beni bende

Rimmel London markası bildiğiniz gibi Watsons'lar da satılıyor. Benim bu markaya aşkım ise stay matte transparan pudra ile başladı. İyiki de başlamış, watsons a gittiğimde diğer stantlarda beş dakika duruyorsam Rimmel standında yarım saat belkide daha fazla duruyorum, elimden geldiğince tüm malzemeleri tek tek inceliyorum.  Bu markanın kaliteli olması dışında fiyatları da gerçekten çok makul. Heleki indirim zamanına denk gelirseniz rujlarını 6₺ ye rahatlıkla alabilirsiniz :) Bende bulunan Rimmel London lara bir göz atalım şimdide...   Stay Matte Transparan Pudra fondöten sonrası yüzünüze uyguladığınızda, hafif yapısı ile pudra görüntüsü oluşturmuyor. Cildin parlamasını önleyip, matlaştırıyor. Lasting Fınısh Fondöten Bir BB krem yapısında ama kapatıcılığı muhteşem. Hiçbir şekilde yüzünüzde kalıp gibi durmuyor Wonder'full Maskara Bende Argan yağlı olanı mevcut. Diğer ürünleri gibi hiç ağır yapısı yok ve temizlerken de rahatlıkla çıkıyor. 

Kıyaslama, doğduğumuzdan itibaren hayatımıza giren bir davranıştır. Bir o kadar da yaşımız geçtikçe hoşlanmadığımız... Bebeklik dönemi kıyaslamasına ise çocuğumuzun vesilesiyle karşı karşıya kalırız. Özellikle bir kaç anne toplandıysa çocukların kıyaslanması kaçınılmazdır. - Benimki karnımda hiç rahat durmazdı, hep kıpırdardı. Seninki? - Benimki 3.200 gr doğdu, seninki kaç kiloydu? - Benimki şuan 82 cm, peki seninki kaç cm? Sessizlik... Bir de annelerin 'benimki', 'seninki' gibi kelimeleri kullanmasından hiç hoşlanmıyorum. O senin çoğun eminim ki bir ismi vardır. Neden çocuğu birey kısmından uzak tutuyorsunuz? İlk zamanlar da bende muhabbetin akışına kapılıp aynı kelimeleri kullanıyordum. Sonra Nil büyüdükçe acayip gelmeye başladı çünkü o artık bir bireydi, benim malım değil. Bu kelimeler mesela bir araba için kullanılabilir ama bir insan için asla! hele ki çocuğunsa. - Benim araba kilometre başına 35 kuruş yakıyor, Seninki ? Böyle daha uygun olmadı

Havalar soğudu, canlı yaz renkleri artık yerini koyu renklere bırakıyor. Bu mevsimler için ideal bir renk Gabrini 13 numara tatlı bir gül kurusu rengindeki oje, sürülmek için sizi bekliyor :) Gabrini ojelerinin diğer renk ve yazıları için alttaki Gabrini etiketine tıklayabilirsiniz. Beni Takip Edin Pinterest Facebook Twitter   © by siyahanne

Başlığı görünce şaşırdığınızı tahmin edebiliyorum, ama bu olaya şöyle diyelim. 'Top ayağıma oturdu, bende gelişine vurdum ve gol oldu :)' Her çocuğun ve annenin tuvalet eğitimi hikayesi farklıdır. Çoğu kişinin yaşadığı ise aynı. Yani; Tuvalet eğitimi hakkında birçok kitap okunur, etraftan gerekli araştırmalar edinilir, lazımlıklar alınır, çocuğa yapması gerekenler uygun biçimde anlatılır. Çocuk bir kaç defa altına kaçırır ve bir süre sonra alışmaya başlar. Tabi bu olaylar gelişirken annenin ne zorluklar yaşadığını da atlamamak lazım. Başlarda bizim de tuvalet eğitimimiz aynen bu şekilde başladı. Devamı ise biraz olağan dışı gelişti. İlk zamanlarda lazımlığa oturmayı reddeden Nil tuvaleti gelince sadece haber veriyor, gel lazımlığa yap değince kıyameti koparıyordu 'Hayırrr ben bezime yapmak istiyorummmm' şeklinde :) Benim lazımlığa oturtma oyunum; tuvalette minicik pembe böcükler varmış ve onlar çok susamışlar haydi çişini yap da, onlara su verelim. Kakan gelinc